Ortadoğu’da yaşanan savaşta en çok kadınların ezildiğini belirten SKM’li Satiye Ok, ‘Savaşa karşı bulunduğumuz her yerde barış için kadın girişimlerini mutlaka inşa etmeliyiz’ dedi
Suriye’de HTŞ’nin Şam’ı ele geçirmesiyle birlikte Baas rejimi devrildi. Suriye’deki iç savaş yeni bir aşamaya geçerken Türkiye ve güdümündeki paramiliter grup SMO, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar başlattı. Suriye’deki savaşın kadınlar, inançlar ve halklar için tehlike barındırdığına işaret eden Sosyalist Kadın Meclisleri Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Satiye Ok, savaştan en çok etkilenen kadınların ortak cephe oluşturması gerektiğine işaret etti.
‘Emperyalistler BOP’u hayata geçiriyor’
Emperyalist güçlerin Büyük Ortadoğu Projesi’ni hayata geçirdikleri bir sürecin içinde olduklarını ifade eden Satiye Ok, İsrail’in Filistin’e, Lübnan’a ve İran’a yönelik kapsamlı saldırılar gerçekleştirdiğini söyledi. Ortadoğu’nun her zaman emperyalist ülkelerin hedefinde olduğunu ifade eden Satiye Ok, “Ulus devletler tamamlandıktan 100 yıl sonra emperyalistlerin Ortadoğu’da tekrar paylaşım savaşına girdiğini ve burayı yeniden şekillendirmeye çalıştıkları bir sürecin içinden geçiyoruz. Bu sürecin içerisinde tabii ki Kürt halkı, Kürt özgürlük mücadelesi de Ortadoğu’nun bir bileşeni olarak çok temel bir yerde duruyor” ifadelerini kullandı.
‘Kadınlara ganimet olarak bakılıyor’
Satiye Ok, Ortadoğu’ya yönelik emperyalist saldırganlık karşısında kadın ve çocukların büyük mağduriyet yarattığını ve kadınlara “ganimet” olarak bakıldığını dile getirdi. Türkiye’nin Kürtlerin kazanımlarına dönük saldırılar gerçekleştirdiğini vurgulayan Satiye Ok, “Kürtlerin statüsünü tanımamaya yönelik organize bir saldırının yeniden planlandığı ve devreye sokulduğunu görüyoruz. Tabii ki bunun karşısında bir direniş var, saldırılar karşısında ezilenlerin mücadelesi bir yerde duruyor” diye konuştu.
Barış için Kadın Girişimi
Bu savaş durumu içerisinde özellikle Türkiye ve Ortadoğu’daki kadınlara çok büyük görevler düştüğünü belirten Satiye Ok, kadınların tüm dünya tarihinde savaş ve barış süreçlerinde çok önemli roller aldığını vurguladı. 2009’da kurulan Barış için Kadın Girişimi’nin (BİKG) çok değerli pratikleri olduğunu dile getiren Satiye Ok, “Çünkü biliyoruz bu topraklarda onurlu bir barış süreci örülecekse, eğer barış olacaksa halklar eşit haklara sahip olmalı, halkların yaşam hakkı güvenceye alınmalı” dedi.
‘Barışı kadınlar inşa edecek’
Bugün Suriye’de ortaya çıkan durumla beraber Ortadoğu’da kadınlar tarafından oluşturulacak bir barış hareketi girişiminin çok önemli bir ihtiyacı karşılayacağını vurgulayan Satiye Ok, sözlerine şöyle devam etti: “Bu emperyalist savaşların erkeklerin savaşı olduğunu da yıllarca hep dile getirdik. Bu savaşlar kadınların savaşı değil, çünkü bu savaşlarda en çok kadınlar eziliyor, en çok kadınlar katlediliyor, savaşın sonucuyla kadınlar, çocuklar karşı karşıya kalıyor. Dolayısıyla da savaş karşısında barışı inşa etmekte kadınlar bakımında çok önemli bir yerde duruyor. Biz savaş istemiyoruz; biz Kürt halkının ve Türk halklarının eşit, onurlu, demokratik ve adil bir barış inşa edebileceğine inanıyoruz.”
‘Yeni yaşamı inşa edebiliriz’
Her kesimin daha fazla geç kalmadan barışı inşa etme girişiminde bulunması gerektiğinin altını çizen Satiye Ok, şöyle devam etti: “Biz Rojava’daki ve Suriye’deki halkların, Arap halklarının ve başka halkların eşit, onurlu bir şekilde; birlikte barış içerisinde yaşayabileceklerini, yan yana gelebileceklerini, yeniden bir yaşamı inşa edebileceklerine inanıyoruz. Kadınların mutlaka, bulundukları her yerde, bütün coğrafyalarda barışı inşa etme girişimi içerisinde olmaları lazım. Burada herkesin rol üstlenmesi, herkesin taşın altına elini koyması lazım. Biz eğer gelecekte çocuklarımızın barış ortamında, demokratik ülkelerde yaşamasını istiyorsak bulunduğumuz her yerde barış için kadın girişimlerini mutlaka inşa etmeliyiz. Bir perspektif, bir yol haritası çıkarmalıyız ve bu kadın girişimini kent kent, mahalle mahalle, sokak sokak örgütlemeli, kadınları barışın daha güçlü tarafı haline getirmeli ve bu noktada kamuoyu oluşturmamız gerektiğinin altını bir kez daha çizmemiz gerekiyor.”
Haber: Yeşim Tükel / MA